Bid Shading Nedir?

Programatik reklamcılıkta iki adet açık artırma türü vardır: İlk fiyat ve ikinci fiyat. İlk fiyat sistemi düz bir hesaplama yöntemini kullanır. Yani, en yüksek teklifi veren o gösterimin fiyatını belirlemiş olur ve o fiyattan gösterimi satın alır. 

İkinci fiyat sisteminde ise, gösterimin fiyatını aslında ikinci en yüksek teklifi veren belirler. Yani, iki alıcı sırasıyla 10$ ve 15$ teklif verirse, 15 $ teklif veren alıcı kazanır, fakat sadece 10.01 $ öder. 

Bid Sharing’de ise, bu iki fiyat arasında bir yerde uzlaşma yapılır. Yani teknoloji sağlayıcısı bir hesaplama ile ikinci fiyat ile ilk fiyat arasında bir fiyat belirler ve alıcı bu fiyattan alım yapar. Bu şekilde gösterimi satın alması garantilenmiş olur fakat ilk fiyat kadar yüksek ödeme yapmaz.

Nasıl çalışıyor? 

Bu teknoloji aslında ağırlıklı olarak SSP platformlarda ücretsiz bir hizmet olarak sunuluyor. Fakat gün geçtikçe DSP’lerde de kullanımı artıyor. 

Nasıl çalıştığına gelecek olursak;

Teknoloji sağlayıcısı, belirli bir web sitesinde veya bir reklam alanında, hangi fiyatların kazandığını veya kaybettiğini analiz ediyor. Sonucunda da hangi fiyatın, ilk ve ikinci fiyat arasında kaldığını hesaplıyor.

Bid Shading neden ortaya çıktı? 

Bid Shading’in çıkış amacı, ilk fiyat sistemini kullanan ve bundan dolayı yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalan reklamverenlere bir jest olarak geliştirilmiştir. Bir GroupM ajansı Essence’in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan sorumlu yöneticisi Matt McIntyre, “Alıcıların Bid Shading’in ne olduğunu bilmesi çok önemli. İlk fiyat dünyasında, gösterimler için gereğinden fazla ödeme yapma riskini oldukça azaltan bir teknoloji olduğunu bilmeleri gerekiyor” diyor.

Yayıncılara bir fayda sağlıyor mu? 

Aslında bu ürün yayıncılardan çok alıcılar için daha faydalı. Ancak satın alma fiyatının, ikinci fiyattan daha yüksek olduğunu gözönüne alırsak, yayıncıların da teoride daha iyi bir ödeme aldığını ve daha çok kazandıklarını varsayabiliriz.

Alıcılara ek bir maliyet getiriyor mu?

 Şu ana kadar getirmedi, ancak bu değişebilir. Örneğin Google, bu alanda kendi ürününü çıkarmış durumda. Diğer teknoloji sağlayıcıları da, kendi ürünlerini farklı şekilde piyasaya sürüyor. İşte bu firmalardan bazılarının Bid Shading kullanımı için ek ücret almaya başlayacağına dair bazı duyumlar var. Tabi eğer bu gerçekleşirse, alıcıları mutlu eden bir durum olmayacağı kesin.

Olumsuz yönü var mı? 

İlk olarak belirtmek gerekir ki bu ürün şeffaf değil, bu yüzden alıcılar, teknoloji sağlayıcısının belirttiği fiyata güvenmek zorunda. 

“[SSP] ‘lerin size uygun fiyat sunduğunu denetleyebilmemiz mümkün değil” diyor McIyntre. “Size para kazandırıyorlar gibi gözüküyor, ama bunu ispatlamak tabi ki mümkün değil. Bu işi esas DSP’ler ele alsa ve gösterim fiyatına nasıl ulaştıklarının matematiğini gösterse, herşey daha şeffaf olabilir. Çünkü bir SSP alıcılarına bunu ne yazık ki gösteremez.”

Devamı için Kaynak: Digiday