Uygunsuz İçerik ile Beraber Yayınlanan Reklamlar

CMO Konseyi’nden yeni bir anket, olumsuz reklam deneyimlerinin tüketicilerin markalar hakkında düşünme şeklini nasıl etkilediğini ortaya koyuyor.

The Times of London tarafından yapılan soruşturma sonrasında Google, Mart ayında Google Display Network ve YouTube reklamlarının, uygunsuz içeriğin yanında yayınlandığını ortaya koyduktan sonra markaların tepkisi ile karşı karşıya kaldı.

O dönemde, önce İngiltere’de, sonra ABD’de bir dizi reklamveren, Google’ın reklam ağını boykot etti.

AT & T sözcüsü, markanın bu reklamların terörizm ve nefret teşvik eden içeriğin yanında görünmesinden çok endişe duyduğunu doğruladı ve “Google, bunun bir daha olmaması yönünde garanti verene kadar platformlardan reklamlarımızı kaldırdığını” söyledi.

Buna karşılık Google, reklam platformlarında marka güvenliği kontrollerini artırdı – ancak bu durum, aslında her zaman gündemde olan bir konuyu tekrar gün yüzüne çıkarttı: Bir reklamın yerleşimi ve içeriği, marka algılamasında çok etkileyici olabilir.

CMO Konseyi tarafından yayınlanan “How Brands Annoy Fans” anketine göre, 2.000 tüketicinin yüzde 37,3’ü, uygunsuz içeriğin yanında görünen reklamların, özellikle satın alma kararı verirken, marka hakkındaki düşüncelerini değiştirdiğini söyledi.

Yüzde 10’u markayı boykot edebileceğini söylerken, yüzde 9’u şikayetçi olabileceğini ve markayla ilgili bu durumu gündeme taşıyabileceklerini söyledi.

Ankette ayrıca katılımcılara “sahte ve uygunsuz haberler” ile beraber kullanımın, onları nasıl etkilediğini soruldu. Ankete katılanların yüzde 70’i, sahte veya önyargılı haber sitesi sayısının artışından endişe duyduğunu doğruladı ve yüzde 60.4’ü daha güvenilir içerik kaynakları ve kanallarına yöneldiğini belirtti.

Tüketiciler sosyal medyayı, arkadaşlar, televizyon ve gazetelerden sonra en az güvenilen medya kaynağı olarak  sıraladı.

Ankete katılanların% 88,4’ü, olumsuz bir reklam deneyiminin, markayla iş yapmayı yeniden düşünmelerini sağlayabileceğini söyledi.

Olumsuz bir reklam deneyimi kendileri için ne anlama geldiği sorulduğunda ise yüzde 19.2’si iğrenç veya müdahale edici bir reklam, yüzde 18.4’ü ayrımcı veya nefret dolu reklamlar, yüzde 11.7’si sinir bozucu ya da rahatsız edici reklamlar, yüzde 11.6’sı da ırkçı reklamları söyledi.

Kaynak: Marketingland